Translate Turkish Arabic قرون النبات
Turkish
Arabic
related Results
- more ...
- more ...
-
marul (n.)more ...
-
marul (n.)more ...
-
bitki (n.)نبات {ج نباتات}more ...
-
çavdar (n.)more ...
-
sedefotu (n.)more ...
-
maydanoz (n.)more ...
-
ar (n.)more ...
-
devedikeni (n.)more ...
-
çoğalma (n.)more ...
-
kaktüs (n.)more ...
-
yonca (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
akçaağaç (n.)more ...
-
küf (n.)more ...
-
bitkibilimci (n.)more ...
-
botanik (n.)more ...
-
bitkibilim (n.)more ...
-
ampul (n.)more ...
-
hububat (n.)more ...
-
kiraz (n.)more ...
-
hindiba (n.)more ...
-
şalgam (n.)more ...
-
pırasa (n.)more ...
-
jüt (n.)more ...
Examples
-
- Meyveler mi?قرون نبات ؟
-
- Uyaklı...قرون نبات على طبق كبير فكر
-
Yedi baharat tohumu olabilir mi?ربما السبعه قرون من نبات الهيل
-
Evrenselliği nedeniyle kabul ettiğim bir dinle karşılaşmaktı. ve Kuran ile Muhammed Peygamber'in sözlerindeki hoşgörü dolayısıyla kabul etmiştim bu dini.فى أنه ها هو الدين الذى أعتنقته بسبب كونيته وسماحته المتمثلة فى القراّن والنبى محمد
-
Kuran şiddet içeren bir kitap... ve Muhammed acımasız bir peygamber.والقرآن كتاب عنيف ومحمّد نبىّ عنيف
-
Kuran şiddet içeren bir kitap ve Muhammed acımasız bir peygamber.والقرآن كتاب عنيف ومحمّد نبىّ عنيف
-
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkini -yalvarip yakarsinlar diye mutlaka yoksulluk ve darlikla sikmisizdir.وما أرسلنا في قرية من نبيّ إلا أخذنا أهلها بالبأساء والضراء لعلهم يضرعون
-
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek , onun halkını -yalvarıp yakarsınlar diye- mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır .« وما أرسلنا في قرية من نبي » فكذبوا « إلا أخذنا » عاقبنا « أهلها بالبأساء » شدة الفقر « والضرَّاء » المرض « لعلهم يضَّرَّعون » يتذللون فيؤمنون .
-
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye , mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk ( yoksulluk ) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz .« وما أرسلنا في قرية من نبي » فكذبوا « إلا أخذنا » عاقبنا « أهلها بالبأساء » شدة الفقر « والضرَّاء » المرض « لعلهم يضَّرَّعون » يتذللون فيؤمنون .
-
Biz hangi kente ( ülkeye ) bir peygamber gönderdikse , ora halkını , yalvarıp yakarsınlar diye , darlık ve sıkıntıya uğratmışızdır .« وما أرسلنا في قرية من نبي » فكذبوا « إلا أخذنا » عاقبنا « أهلها بالبأساء » شدة الفقر « والضرَّاء » المرض « لعلهم يضَّرَّعون » يتذللون فيؤمنون .